Eylül Aslan'dan Pastel Tonlardaki Başkent Tokyo

Çoğunluk kentsel alanların siyah ve gri ortak renk paletini paylaşırken, fotoğrafçı ve seyahat tutkunu Eylül Aslan lensinden bize Tokyo şehrinin yumuşak tonlarını gösterdi.

Eylül, Daily Bread Magazine iş birliğiyle Lomography Dergi'de Japonya'nın başkentine yaptığı geziyi paylaşıyor.

Merhaba Eylül! Lomography Dergi'ye hoş geldin, seni burada gördüğümüz için çok sevinçliyiz! Öncelikle, Tokyo ziyaretin üzerine ilk izlenimlerin nelerdi? İlk kez mi ziyaret ettin?

Merhaba Lomography, ilgi çekici sorularınızı cevaplamaktan zevk alırım!

Ve evet, Japonya'da ilk kez bulundum. Uçak indiğinde ve ilk defa hava alanında insanları, onların nasıl sakin ve kibar olduklarını gördüğümde gerçekten rahatladım. Ve tabii ki hava alanında kullandıkları renklerden etkilendim, hepsi rengarenkti ve tabelalar inanılmaz parlıyordu. Çektiğim ilk fotoğraf banyodaydı çünkü duvarda muhteşem bir mor gölge vardı. Yaşadığım yer olan Almanya'da bunları çok sık görmüyorum. Orası genellikle grinin tonlarında...

Bu şehir ve kültür hakkındaki her şeye hemen aşık olduğumu söyleyebilirim. Kendimi evimde, huzurlu, sakin ve oldukça ilham almış gibi hissettim.

Tokyo, Asya'nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri. Sen neden bu şehri ziyaret ettin?

Japonya'yı ziyaret etmeyi her zaman istedim ve sonunda bu yıl 26. doğum günümde kendime bir hediye vererek Japonya'ya gitmeye karar verdim. Fotoğrafçılık sebebiyle Japonya'dan çok fazla ilgi gördüm ve kendi işlerimde nasıl bir etki bırakacağını görmek için gitmeliymişim gibi hissettim, inanılmaz bir deneyim olduğunu söylemeliyim. Ve Tokyo beklediğimden de çok çok daha fazla. Neredeyse gerçeküstü. Bu şehir beni kesinlikle büyüledi.

Pastel paletlerin birleşiminin serisinin sunuş şeklini çok seviyoruz! Pastel renklerin sabit kullanımını nasıl farkettin?

Hımm şey, sanırım bu algıda seçicilik. Ben pastel renkleri çok seviyorum ve fotoğraflarımda her zaman onlardan esinleniyorum, bu yüzden Tokyo benim için cennet gibiydi, tüm kıyafetlerim şehirle uyumluydu ve şehirde kendimi bir şekilde görünmez gibi hissettim ve aynı renkleri giyerek onun bir parçası haline geldim.

Kentsel karışıklığın olağan renk tonu genellikle monokromatiktir -- grinin tonları. Fakat Tokyo farklı görünüyor. Senin bu konudaki düşüncelerin neler?

Evet, tamamen katılıyorum. Ben harika buluyorum çünkü orijinal, faklı ve gülümsetiyor. Kış ayları boyunca Berlinde, özellikle de Charlottenburg ya da Mitte gibi "düzgün" ve "temiz" mahalleler oluyorsam kendimi karamsar hissediyorum çünkü gökyüzü, sokaklar ve binalar gri; her şey gri! Her zaman ilham almak için renk arayan bir fotoğrafçı olarak, Tokyo'nun benim için mükemmel bir yer olduğunu söylemeliyim.

Japonya'daki popüler estetik kavramlarından biri şuanda "sevimli" olarak tercüme edilen "kawaii" kavramı. Şehirde kaldığın süre boyunca bu estetik kavramı fark ettin mi?

Kesinlikle! Bir sürü Japon'un kıyafetlerimden dolayı baya kawaii dediğini duydum (ben de çok renkli giyiniyorum!) :) Onlar Hello Kitty'i, trafik işaretlerinde, trafik tabelaları gibi bir çok şeyde ve her yerde kullanıyorlar. Bir de, restauranlar, mağazalarda her zaman çeşitli maskotlar var ve onlar gerçekten inanılmaz şirin gözüküyorlar. Ayrıca, ayı şeklinde çanta takmak gibi insanların kıyafetleri gerçekten çok şirin...

Orada yaşadığın en tuhaf deneyim neydi?

Bir sabah otel odamın dışından gelen müzikle uyandım ve bir grup lise öğrencisinin üniformalarıyla otelin yanındaki otoparkta bir tür dans perfomansı yaptıklarını gördüm. Ellerindeki ponponlarla benim baktığım yerden hepsi çok tatlı ve eğlenceli gözüküyorlardı. Sabah böyle bir şey yapmak o kadar sıradandı kimse onlara bakmadı bile.

En zor deneyimin için neler söyleyebilirsin?

Bence bu şehir ara sıra bunaltıcı olabilir çünkü çok fazla unsur var. Küçücük tıklım tıklım restaurantlar, kalabalığın gürültüsü, bakacak şeyler. Çekilecek çok fazla şey var, özellikle ilk günlerde çok fazla bir şey yapmış olmadığım bir kaç saatte dışarıda olmaktan kendimi yorulmuş hissettim. Zor olduğunu söyleyemem ama benim alışmış olduğumdan tamamen farklı. En zor engelin dil olduğunu söyleyebilirim ama Japonlar oldukça yardımsever ve kibar bu yüzden kendini asla çaresiz hissetmiyorsun.

Tokyo fotoğrafları hakkındaki konuşmalarımız dışında, serinin her birinin belirli, farklı paletleri izlediğini görüyoruz. Sence renk unsuru ne kadar önemli?

Çalışmalarımda çok çok önemli. Çünkü renklerin bir şeyleri görme ve algılama biçimimizi etkilediğini düşünüyorum, farklı öyküleri anlamamıza ve anlamlandırmamıza yardımcı oluyorlar ve fotoğraflarım üzerinden hikayeler anlatmaktan gerçekten keyif alıyorum, bu neden renk benim için önemli bir yardımcı.

Bir fotoğrafçı olarak, fotoğrafın kompozisyonunu oluştururken nelere bakarsın?

Söz konusu obje bana bir şeyler hissettirirse, her şeye.

Son olarak, sırada ne var? Yakın zamanda üzerinde çalıştığın bir proje var mı?

Güzel ve çirkinliğin algılanmasının öznelliği ve keyfiliği hakkında bir proje üzerine çalışıyorum. Bir uygulama kullanıyorum, Tinder proje için fotoğrafladığım erkeklerle tanışmak için. Düşündüğümden daha ilginç ve zor olduğunu söylemeliyim ancak yine de bu konuda çok heyecanlıyım yakın zamanda bir kitaba ya da sergiye dönüştürebilirim.
---
Tüm görüntüler Eylül Aslan'ın izniyle kullanılmıştır. Daha fazla çalışmasını görmek içinwebsitesini ziyaret edebilirsin.

Ciel Hernandez tarafından, 2016-11-28 tarihinde ve #lokasyonlar başlığında yazıldı.