İnsanlar Neden Film Fotoğrafçılığına Geri Dönüyor?
3 Share TweetTopluluğumuz film fotoğrafçılığının mucizesine yabancı değil. Sonuçta, bizi bir arada tutan şey film fotoğrafçılığı. Film hakkında her şeyi seviyoruz – gariplikleri, ışık sızıntıları, kusurları, hepsi. Bunların hepsini sıkıca kucaklıyoruz, çünkü biz filmi çok seviyoruz. Peki ya bizim topluluğumuzdan olmayanlar? Onlar filme nasıl bakıyor?
Yakın zamanda her yaş ve geçmişten gelen fotoğrafçılar arasında analoğun yeniden canlandığı aşikar. İlgi yeniden artıyor, tek gereken bir kıvılcım. İnsanların analog fotoğrafçılığa geri dönmesini sağlayan nedenlerin bir kısmı sıralayalım:
Film fotoğrafçılığı çok heyecan verici.
Bunu inkar edemeyiz. Film fotoğrafçılığı çok eğlenceli ve heyecan verici. Farklı ayarlarla oynamak, farklı makine ve filmleri denemek her zaman keyiflidir, tek başına bu bile filme geri dönmek için yeterli. Anlık hazlar, her şeyin biraz daha çabuk tüketilmesine sebep oldu gibi görünüyor – fotoğrafları görmek için beklememek, çok daha fazla çekip, aradan favori bir taneyi seçmek anlamına gelebiliyor bazen. Bu da işin heyecanını, tadı-tuzunu alıp götürüyor. Film fotoğrafçılığı anı yaşamakla ilgili ve bizce hepimizin hayatlarımızda biraz heyecana ihtiyacı var.
Fotoğraf yaratmak her zaman benzersiz bir deneyim olacak.
Bellek çok güçlü bir şeydir, film fotoğrafçılığı da bununla alakalı aslında. Çektiğin fotoğraftaki o ışığı görmek, yıllar sonra bile olsa çok sihirli bir his. Plajdaki bir tatili ya da bir dağın tepesinden gördüğün o muhteşem manzarayı fotoğrafladığın ana geri dönebilirsin.
Film ile çekim yapmak, deklanşöre basmadan önce daha fazla düşünmeni sağlıyor.
Bazı şeyleri farklı görmeye başlıyorsun. Daha vizörden bakmadan fotoğrafın nasıl çıkacağını hayal etmeyi öğreniyorsun. Anı olduğu gibi kaydetmek istiyorsun. Doğru anı beklemek mantıklı geliyor ve böylece “an” hep seninle kalıyor. Bir anda 24 ya da 36 poz yeterli görünmeye başlıyor. Acele etmene gerek yok, çünkü biliyorsun ki “karar anı” çok yakında olabilir.
Analog fotoğrafların kendine has bir görüntü ve dokusu var.
Süreç bile farklı bir his veriyor. Analog fotoğraflarhükmedici – ilgi ve yakından inceleme istiyorlar. Fotoğrafçının, o görüntüyü yaratırken neler hissedip düşündüğünü anlayabiliyorsun. Sadece film tercihi bile bir hikaye anlatıyor.
Film kullanarak fotoğrafçılığı yeniden öğrenebilirsin.
Filme geri dönmek, temellere dönmek gibi - unuttuğun bazı şeyleri yeniden keşfediyorsun. Fotoğrafçılık devam eden bir süreç. ISO, diyafram, enstantane, alan derinliği gibi kavramları öğrenmek ve bunlarda ustalaşmak fotoğrafçı olarak farkındalık yaratıyor. Film ile çekim yapan fotoğrafçılar, sınırlı sayıda pozları olduğunun farkında oluyor ve bu nedenle her karenin mükemmel olması için uğraşıyorlar. Filme çekim yapmanın en güzel yönlerinden biri bu – zamanla kendini ve makineni çok daha iyi anlamaya başlıyorsun.
Vintage fotoğraf makineleri çok etkileyici.
Her fotoğraf makinesi aşığının evinde ya da iş yerinde, özenle bir rafta sergilenen, kutsal bir makine vardır. Bu makineye özel ilgi gösterilir, çünkü o makine kendi başına çok özeldir. Film ile çekim yapmak, makineyi bir araç ve aynı zamanda bir sanat eseri olarak görmenin kapılarını açar. Bu makine hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursan, görüntü oluşma sürecine de o kadar hakim olursun. Yani demek istediğimiz, inanılmaz derecede güzel bir fotoğraf makinesi görmek seni de mutlu etmiyor mu?
Bunlar, insanları film ile çekim yapmaya iten unsurların bir kısmı. Listeye eklememizi istediğin başlıklar varsa, sen de yorumlar kısmına yazabilirsin. Filmin neden favori tercihin olduğunu bizimle paylaşmak için sabırsızlandığını tahmin ediyoruz.
2018-04-08 #kültür
3 Yorum