Bir Yorum

  1. vanyadayi
    vanyadayi ·

    şaşırdı. tekrar aynı yolda mı yürüyordu? biraz önce de buradan geçmemiş miydi? işte aynı ince uzun patika... yolun kenarında sanki seyrekçe serpiştirilmiş gibi duran aynı iri kayalar. biraz ilerde de aynı katırtırnağı dolu büyük çayır. yaşlı zeytin ağaçları büküle eğrile yayılmışlar yamaca. sanki biraz önce de bu yoldan geçmiş, geçerken guguk kuşunun sesini yine ara sıra duymuştu. ses bazen kayboluyor, duyulmaz oluyordu.
    yoluna devam ederken, “bu civardaki, bölgedeki yollar ne kadar da birbirine benziyor” diye düşündü. karşısına iki patikaya ayrılan bir çatal çıktı. aynı anda öten guguk kuşunun, sesiyle ona kendince yol gösterdiğini önce hissetti, sonra anladı. önceleri sesle uzaktan yarenlik ederken, şimdi sese doğru gitmeye başlamış, guguğa doğru, guguğun yönlendirdiği yollardaki, patikalardaki yürüyüşü bir tür teslimiyete dönüşmüştü. artık amaçsız yürümüyordu genç metragyrtoi.