Herr Willie'ye Göre Dünya: Hindistan'ın Kadın Sörfçüsü Ishita Malaviya ile Tanış

Son üç haftadır, Rus macerasından büyüleyici hikayeleri ile Herr Willie bize ziyafet çektirdi. Bugün, seyahatlerinden birinden başka bir harika hikayeyi bizimle paylaşıyor: Hindistan’ın ilk kadın sörfçüsü, güzel ve etkileyici Ishita Malaviya ile tanışmak.


Mekanlar, onlara hayat veren insanlar olmadan bir anlam ifade etmez. Benim işimden örnek vermek gerekirse, seyahatlerimde olağanüstü insanlarla karşılaşmayı bir ayrıcalık olarak görüyorum. Birkaç hafta önce, Hindistan’ın ilk kadın sörfçüsü Ishita Malaviya ile tanışacak kadar şanslıydım. İnanması zor ama o, gerçekten güzel ve etkileyici. Ve mümkün olabilecek kadar aykırı. Denize açılmak konusunda insanların, Drakula’nın sarımsaktan korktuğu kadar korkan bir ülkede, Ishita adeta yarın olmayacak gibi kendini okyanusun üzerine bırakıyor.

Hindistan muhteşem bir ülke. Renkli, vahşi ve gizemli. Kıtanın en ilginç şeylerinden biri de, Hintlilerin genelde denize açılmaktan korkması. Tarihsel olarak bu her zaman, boğulmalar yerine, zahmetsiz yüzerlerin veya spor yüzücülerinin ölümüne bağlı olmuş. Büyük olasılıkla, insanlar sadece çalışmakla meşgul ve denizin keyfini çıkarmak yerine aileleriyle olmak istiyorlar.

Buna karşın sörf, özgürlük anlamına gelir. Doğa ile olmak, güçlü dalgaların akışına sürmek. En havalı sörf sporlarının Havai ve Kaliforniya gibi yerlerde olması bir sürpriz değil. Hindistan, bireysel özgürlüğün yüksek öncelikli olduğu bir ülke sayılmaz. Orada tonlarca sosyal kural var, özellikle de kadınlar için. Onlar için hayat bazen, kurallar ve gelenekler şelalesi. Bu biraz tutarsız. Hindistan’da, mitolojik süper kahramanların gerçek anlamda milyonlarcasından, favori tanrını seçebilirsin, milyonlarca renkli hint elbiselerinden birini de giyebilirsin. Ama neticede, bir kadın olarak en büyük bireysel seçimlerin bunlar olur.
Ancak, bu özgürlüğü elde eden bir kız var, çünkü sörf, korkusuzluk anlamına geliyor. 24 yaşındaki karizmatik Ishita Malaviya, bu oyunu sonsuza kadar değiştirdi. Belki sadece Hindistan’da sörf için ama toplumun geneli için.

Her şey 2007 yılında, Kerala seyahati sırasında başladı. Goa’daki Aşram’da (antik Hindistan’da orman içinde ya da dağda, bilgelerin dünyanın telaşından uzak, huzur içinde yaşadıkları yerlere verilen Sanskritçe bir addır.) sörf yapan rahiplere şahit oldu. O anda, o zerafete ve dalgalarda sürme gücüne hayran oldu ve bundan vazgeçemedi. Hoca ile iletişime geçti ve ona sörfün ABC’sini öğretmeleri için yalvardı. Birkaç hafta içinde dalgaların kadını oldu. Normalde Mumbai merkezli dereceli bir gazeteciyken, okumak için Manipal, Karnataka’a taşındı. Çünkü sörf, hayatının tutkusu haline geldi ve bir Hintli tarafından kurulan ilk Shaka Sörf Kulübü’nü açtı. Artık Roxy India’nın yüzü ve uluslararası yarışmalarda yer alıyor. Bu onun ruhu ve sörf dünyasında bilinenlerden biri olmak tek arzusu.

Bu hikayeye biraz baharat katmak için, bunun bir aşk hikayesi olduğunu belirtmeliyiz. Ishita’nın erkek arkadaşı Tushar, bu sörf peri masalında hayati bir rol oynuyor . 24 yaşındaki Ishita’ya aşık olan Tushar, ilk dalgalarından bu yana onunlaydı. Muhtemelen, ataerkil bir toplumda onun temeli. Birlikte sörf okulunu açtılar. Ishita shaka sörf kulübünün yüzü ve kalbiyse, Tushar da beyni ve midesi. Ve bir de Marley adında sörfçü bir köpek var. Bir gün, sahile gelmiş ve Tushar’ı takip etmiş, artık o da çetenin bir parçası. Ayrıca poz vermek konusunda oldukça yetenekli.

Kodi Begre’de bulunan Shaka Sörf Kulübü, Manipal, Karnataka’a yakın sakin bir yarımada. Oraya gitmenin en iyi yolu Mangalore’e giden bir uçağa binmek ve Kodi Begre’e ulaşmak için bir taksi tutmak. Gitmeden önce Ishita ve Tushar’a, gelmek için en iyi sezonun hangisi olduğunu danışmalısınız. Ben kış mevsiminde geldiğimde, az dalgalar nedeniyle sakindi ancak yine de büyülü bir yer. Ziyaretçiler genelde, sörf kulübündeki çadırda kalıyor ve hayat onlara gün ışığını sunuyor.

Toplumun, bu girişimi için sosyal ve ekonomik destek olması, Ishita için çok önemli. Köyün kadınların yiyecek sağlıyor ve yerel çocuklar sadece uluslararası sörfçülerle iletişim kurmakla kalmayıp, ingilizce öğreniyor ama aslında hepsi sörf öğreniyor. Ben oradayken, yerel çocuklara birkaç sörf tahtası daha sağlama planı üzerinde beyin fırtınası yaptık. Bir çeşit “sörf tahtası evlat edinme”. Bence bu çok hoş olabilir. Ishita, gerçekten bölgede sörfü popüler yapmak istiyor. Ve bundan da öte, kızları, elde etmek istedikleri için güçlendirmek istiyor ve sörf de bu öğelerden biri. Şimdiden birkaç kız tahtada ilk adımlarını atıyor. Bu harika bir başlangıç. Hindistan’ın sörfçü sayısı, birkaç yüzü geçmediği halde, artmaya devam ediyor. Ishita ise sadece bu amaca yardımcı oluyor.

Sonuç olarak: Ishita’nın gerçekten Hindistan’daki ilk kadın sörfçü olduğunu nereden biliyoruz? Evet, bu istatistiğin en arkaik türü. Sörf yapmaya başladıklarından beri Tushar ve Ishita, Hindistan’daki tüm sörf sporu olasılıklarını gerçekleştirdi. Ve heryerden sörfçü arkadaşlarının bakışları ve reaksiyonları şöyleydi: " Muhtemelen bu kıyıya gelen ilk kadın sörfçüsün– evet, kesinlikle bir numara olmalısın."

İşte böyle. Onun hikayesi, birkaç olağanüstü sörfçüye ilham verdi ve geçen sene Ishita ve Tushar’ın ana kahramanlar olduğu bir sörf belgeseli yayınlandı: “Beyond the Surface”!

Ah, bu arada, Ishita analog fotoğrafçılıkla da ilgili ve Lomography hakkında biraz bilgisi var. Ben de onu, film dünyasında biraz daha şımartmak için bir avuç film bıraktım. Eğer onu Kodi Begre’de ziyaret ederseniz, muhtemelen eski bir analog fotoğraf makinesi ile sizi fotoğrafladığını göreceksiniz.

Ishita ve Tushar’ın belgeseline buradan göz atabilirsin.

Shaka Sörf Kulübü buradan ziyaret edebilirsin.

wil6ka tarafından, 2015-03-11 tarihinde ve #lokasyonlar #location başlığında yazıldı.

Daha İlginç Makaleler