Fotoğraf Makinesi İncelemeleri: Holga 120 CFN

Yazın gelmesiyle birlikte, kendimi İstanbul içinde gezmeye adadım ve 1 yıldır kutusunda duran “Ben bununla ne yapacağım ki?” dediğim Holga’mı, korkarak da olsa denemeye karar verdim. Ve fotoğraflar oldukça keskindi; internette okuduklarına ya da Holga hakkındaki kötü yorumlara inanma, çünkü o mükemmel!

2014 yazında Amerika’dayken Metropolitan Museum of Art’ın hediyelik eşya bölümünde, sırayla 120’den 70’e, 70’tense 30 dolara düşmüş, önceden de adını duyduğum ama kullanan hiç tanıdığımın olmadığı Holga 120 CFN Colorflash’a rastladım. Daha önceden sahip olduğum hiçbir makine kendi seçimim olmamıştı, ya arkadaşlarımın hediyesi ya da ailede bulduğum makinelerdi, o yüzden ilk makinemi alacak olmanın heyecanı ve fiyatın uygunluğuyla düşünmeden aldım.

Aradan geçen 1 yıl içinde elim sürekli kutuya gitti ancak içinden bantlamak için elektrik bantıyla çıkan ve satıcının “Baş belası bir makine bu.” dediği bir makineden bahsediyoruz, korkutuyordu beni açıkçası. İnternetteki yorumların da ortası yoktu ya çok seviliyor ya da hiç tercih edilmediği yazıyordu. Cesaretimi topladım ve önce 120 film takmaya çalışarak işe başladım. Kutunun içinden kullanım kılavuzu, “the World Through a Plastic Lens” isimli Holga fotoğraf kitabı, boyun askısı, 15 poz çekmek için 6×4,5 cm’lik veya 12 poz çekmek için 6×6 cm’lik maske, elektrik bantı(!), pil ve 120 film çıkıyor. Öyle bir kutu ki, al çekmeye başla diyor resmen…

İlk çekimde hüsrana uğramamak için ışık geçirebilecek her yeri bantladım. Aslında bu tercihi bir şey, çünkü Holga’yı özel yapan şeylerden biri de tüm o geçirdiği ışıklarla yarattığı mükemmelliyetçilikten uzak hali. Sanırım insanlar tarafından baş belası olarak adlandırılma sebeplerinden biri de bantlarla içli dışlı olman gerektiği gerçeği olabilir.

Not: Bu noktada kapakları da bantlamakta fayda varmış, kenardaki metallerin düştüğünden yakınanlar vardı. Aynı zamanda pencere sayacına da doğrudan güneş gelmemesi sanırım daha iyi, orayı da bantlamakta fayda var.

12 görüntü elde etmek istediğim için kare maskeyi kullandım ama farkında olmadan pencere sayacını 16’ya getirmişim, bu sayede şans eseri 16 kare fotoğrafa sahip oldum ve fotoğrafların kenarları birbirinin üstüne geldi, ki bu benim çok hoşuma gitti.

Makinenin özelliği sayesinde kırmızı, mavi, sarı veya beyaz flaş patlatabiliyorsun. (Henüz denemedim ama çok merak ediyorum.)

Albümün tamamına buradan göz atabilirsin.

serra8 tarafından, 2015-06-12 tarihinde ve #donanım #insanlar #review başlığında yazıldı.