Amerika'ya Yolculuk: Disneyland

“Her yaş grubundan insanın ilgisini çeker mi ki?” “Çocuklar için değil mi?” gibi sorularla, birçok önyargıya sahip olan ve genelde arka arkaya iki günde yapılan Disneyland & Universal Studios turundan bahsetme zamanım geldi.

Disneyland Anaheim, California’da bulunuyor ve 1955 yılında açılmış, yani bu yıl 60. yılını kutluyor. İki parktan oluşuyor; Disneyland Park ve California Adventure Park. İki parkta da tek günde gezilebiliyor ama biletinizi de buna göre almanız lazım, istediğinizde bir parktan öbürüne geçmek de mümkün. Gittiğinizde ilk yapmanız gereken şey iki parkın da haritasını ve gün içindeki etkinliklerin, geçitlerin, gösterilerin vb. saat çizelgelerini almak. Bu sayede hangi etkinlikleri ya da ride’ları istediğinizi görüp, gününüze hangi parktan başlayacağınıza ve ne şekilde ilerleyeceğinize karar verebilirsiniz.

California Adventure Park

Biz California Adventure Park’tan başladık. “Disneyland’e yapıldıysa güzeldir.” ve “Bekleme sırası azsa deneyelim.” düşünceleriyle önümüze çıkan ilk ride olan “Monsters, Inc. Mike & Sulley to the Rescue’a” bindik. Buna binmemizde payım çok büyüktü, çünkü Monsters en ama en sevdiğim animasyon ve ride’da film sahneleri, karakterler, arka plan o kadar kaliteli ve gerçekçi yapılmış ki! Siz de ride boyunca taksiler eşliğinde içerde geziyorsunuz. Sık sık Disney karakterleri görmek ve fotoğraf çekilmek için sıra beklemek koşuluyla çok kolay. Eğer küçük çocuklarınız varsa burada yapılacak şeyler saymakla bitmez! Ama kendi yaş grubum ve üstü, California Adventure Park, Disneyland’e göre biraz daha sınırlı:

The Twilight Zone Tower of Terror: Kendisiyle ilk kez 2011 yılında Paris Disney Studios’ta tanışmış ve arka arkaya 7 kere binmiştim, ne kadar sevdiğimi anlayabilirsiniz! Paris’tekiyle tamamen aynılardı ama yine ilk seferki kadar heyecanlandım. Lunaparklardaki diğer asansörlere benzemiyor ve aynı zamanda tam bırakma noktasında bir de fotoğrafınızı çekiyor. Gitmişken kesinlikle binmeniz gerek ve ne kadar sıra varsa bekleyin, değecek!

California Screamin: California Adventure Park’ta ve Disneyland’de daha önce denk gelmediğim “single rider” olayına denk geldik ve bu rollercoaster’a binişimiz de ne olduğunu anlamadan bir anda gerçekleşti. İster inanın ister inanmayın ama Six Flags’tekilerle boy ölçüşecek kadar güzel ve eğlenceli. Aynı zamanda çıkışta “Fast Pass” makinesine biletinizi okutmanızla birlikte size fast pass kartı veriyor, bu kartta yazan saatlerde geldiğinizde hiç beklemeden geçebiliyorsunuz!

Mickey’s Fun Wheel: İsmi her ne kadar daha fantastik bir şey çağrıştırsa da, kendisi bir dönme dolap ama iki seçenek sunuyor; isterseniz klasik şekildeki kabinleri seçiyorsunuz, isterseniz kabinlerin kendi kendine döndüğü, hareket ettiği ve alçalıp yükseldiği versiyonunu. İşte Mickey’s Fun Wheel metrelerce yükseklikte sizin kabininizi kıpır kıpır sallayarak, döndürerek, hem de aşağıya doğru dik açılar yaptırarak tam bir heyecan yaşatıyor.

Akşamüstüne doğru Tower of Terror’ün önünde başlayan geçite katıldık, Disney’in animasyon, çizgi film ya da filmlerinin karakterlerinin geçit töreni oluyor bu geçit. Tüm ride’ları boş verin, en çok etkileneceğiniz şey büyük ihitmalle bu olacak.

Disneyland Park

Çevrenizdeki insanların beğenip size anlattığı Disneyland, işte parkın bu kısmı oluyor. Her yer daha renkli, canlı ve yapacak daha çok şey var.

Splash Mountain: Klasik sulu rollercoaster’lardan biri olmasıyla birlikte, sadece trenin geçtiği tematik dağı görmek için bile binilebilir. Çiftlik hayvanları mutlu mesut şarkı söylerken bir anda dağdan aşağıya doğru uçmaya hazır olun.

Haunted Mansion: Korkmak için değil ama eğlenmek için girilebilir. İçerisi çok güzel dekore edilmiş, iki kişilik araçlarla geziyorsunuz; mezarlıklar, dans eden ölüler, gökyüzüne yükselen iskeletler.. Hepsi hologramla yapılmış ve fazlasıyla gerçekçi duruyor.

Big Thunder Mountain: Dağın çevresinde gezinen ve güzel manevraları olan hızlı bir tren. Bekleme süresine göre gitmekte fayda var, bana göre 1.5 saat beklemeye değecek bir ride değil.

Günün sonuna doğru geldiğimiz için havai fişek ve ışıklı geçit törenine yetişmek için geriye kalan ride’ları gözden çıkardık ve kendimize iyi bir yer aradık, belirtmemde fayda var ki yorgunluktan ölüyor olacaksınız, o yüzden akşamki gösterilere kadar olan zamanı iyi kullanın! Akşam ise sabah gördüğümüz geçitin daha kapsamlı ve büyüğünü gözleri kör edecek şekilde ışıklı ve renkli olarak gördük, ki bu sabahkinden daha bile iyiydi.

California’ya gelmişken her yaştan herkesin kesinlikle ve kesinlikle gitmesi gereken bir yer!

Fotoğrafların tamamı!

serra8 tarafından, 2015-08-04 tarihinde ve #insanlar #lokasyonlar #location #disneyland başlığında yazıldı.