Yunanistan Gezisi - Selanik, Kavala ve Dedeağaç

Son iki yıldır Yunanistan’ı birkaç kere görme şansımız oldu. İlk olarak Atina ve Girit, sonrasında Dedeağaç, yazın ise Kavala ve Thassos’u ziyaret ettikten sonra, yeni yıla da Selanik’te girme kararı aldık. İşte yeni yıl haftası yaptığımız gezinin fotoğrafları.

@onur_idr ile Yunanistan ile ilk tanışmamız Ekim 2014’te, Atina ve Girit’e yaptığımız seyahat ile oldu. Yaklaşık 10 gün içinde hem Atina’yı, hem de oradan uçakla gittiğimiz Girit’i bol bol gezdik. Sonrasında Mart 2015’te ise, “ya nasılsa vizemiz var, Dedeağaç’ta sınırdan yarım saat, acaba araba ile gitsek mi?” deyip, atladık arabaya ve bir hafta sonumuzu orada geçirdik. Kavala ve Thassos seyahati de “ya arabanın evrakları hazır, hadi gidelim” formatında oldu yine. Son maceramızda ise, yolu biraz uzatıp, Selanik’e gitmeye karar verdik.

Krediler: nural

Araba ile direkt olarak Selanik’e kadar gitmek uzun süreceği için, biraz “road-trip” mantığıyla, ilk durak olarak Kavala’ya gitmeye karar verdik. Daha önce çok az kaldığımız için şehri çok fazla gezme fırsatımız olmamıştı. Şansımıza Kavala’dayken hava inanılmaz güzeldi. Biz de bunu fırsat bilip, Kavala Kalesine çıktık. Bizans döneminden kalma olan kale, şehre en tepede bakıyor. Günümüzdeki hali, Osmanlılar tarafından son yapılan yenilemenin sonucunda ortaya çıkmış. Aslında, kalenin bir bölümünde yukarı çıkmak mümkün, @onur_idr çıktı ama benim merdiven/yokuş fobim förtleyince tabii ki çıkıp fotoğraf çekemedim. Onun yerine tepeden aşağı doğru inerken bir binanın çatısına çıkıp, şehir manzaralarını oradan çektim.

Krediler: nural

Tatilin ilk gününü Kavala’da geçirdikten sonra, ikinci gün Selanik’e geçtik. Selanik, Yunanistan’ın ikinci en büyük şehri ve Atatürk’ün doğduğu yer. Bizim de ilk rotamız Atatürk’ün doğduğu ev oldu. Aslında, Atatürk bu evde çok kısa süre yaşamış ve yıllar içinde ev pek çok defa tadilat görmüş. İçine girdiğinizde, duvarlarda Atatürk’ün hayatını anlatan ve fotoğraflarını içeren panolarla birlikte, Atatürk’ün az da olsa kişisel eşyaları var. Ancak evin eski eşyaları ya da bunların replikaları bulunmuyor. Yine de, bir Türk olarak bu evi gezerken gözlerimin dolduğunu söyleyebilirim.

Krediler: nural

Sahil tarafına geçtiğimizde ise Beyaz Kule ve 1997 yılında Yunan heykeltraş Giorgos Zogolopoulos tarafından tasarlanan şemsiyeleri görmek mümkün. Selanik’te ayrıca çok fazla sayıda ve etkileyici sokak sanatı ile de karşılaştık. Aslında, niyetim bunların bir haritasını çıkartıp, internette gördüğüm tüm sokak sanat eserlerini fotoğraflamak vardı, ama havanın soğukluğu ve günlerin kısalığı buna çok müsaade etmedi.

Krediler: nural

Selanik’te yeni yıl kutlamaları, öğleden sonra başlıyor diyebilirim. Şehrin merkezindeki tüm kafe ve barlar, kapılarının önüne küçük mangallar çıkartıp, burada pişirdiklerini geçenlere ikram ediyor. Merkezin dışında da bu manzaralara denk gelmek mümkün. Biz de öğleden sonramızı bu tarz ikramları tadarak geçirip, yeni yıla da merkezde bulunan bir bar da girdik. Barın sahibi, gece tam 12:00’de önceden hazırladığı havai fişekleri patlatırken, ben de Lomo’Instant’ım ile elimden geldiğince bu anları ölümsüzleştirmeye çalıştım.

Krediler: nural

Yeni yılın ilk gününde, Selanik’in güneyinde kalan ve yaklaşık 10 dakika mesafede olan Kalamaria şehrine gidip biraz orada dolaşalım dedik. Kalamaria için bir sahil kasabası diyebilirim aslında. Biz gittiğimizde güneşli olmasına rağmen, oldukça soğuk ve boştu. Ama sahil kısmında Leica’m ve Lomo'Chrome Turquoise ile, ayrıca biraz da Diana F+ Chamonix'imle fotoğraf çektim burada da. Sahilde yaşlı bir beyin martıları besleme anına denk gelmek de ayrı bir keyif oldu. Tatilin en fazla fotoğrafını bu sürede çekmiş olabilirim.

Krediler: nural

İstanbul’a dönüş yolumuzu biraz kısaltmak için, son günümüzü de sınıra yakın olan Dedeağaç’ta geçirmeye karar verdik. Dedeağaç, aslında çok küçük bir yer. Sahil tarafında, deniz fenerinin de olduğu bir cadde ve bunun paralelinde yer alan, mağazaların olduğu bir başka caddeden oluşuyor diyebilirim. Yine de dolaşması oldukça keyifli, çok samimi bir havası var buranın.

Krediler: nural

Bir haftalık bu seyahatin sonunda, karlı bir yolculukla eve döndük ama yeni yıla, yeni yerler keşfederek girmek, bu yıl bol bol gezip, bir dolu fotoğraf çekeceğim hissini yarattı :) Umarım öyle de olur.

nural tarafından, 2016-01-13 tarihinde ve #insanlar #lokasyonlar #location başlığında yazıldı.

Daha İlginç Makaleler