LomoAmigo İrem Nur Terzi ve La Sardina Deneyimleri
3 Share TweetKüçük İşler Atölye'sinin kurucusu İrem Nur Terzi, fotoğrafçılığı kendisini etkileyen anları başkalarıyla paylaşmak için kullanıyor. Bizimle de La Sardina ile yakaladığı anılarını paylaşan İrem'in sorularımıza verdiği samimi yanıtları ve çektiği fotoğrafları merak ediyorsan, okumaya devam et.
Merhaba İrem, bize biraz kendinden bahseder misin?
Merhaba :) 1989 yılında İstanbul'da doğdum ve burada büyüdüm. Küçüklüğümden beri çizgi filmleri, fotoğraf çekmeyi ve karakterler yaratıp hikayeler uydurmayı severim. Mimar Sinan Üniversitesi Sahne Dekor ve Kostüm Tasarımı bölümü mezunuyum.
Hepsi birbirinden sevimli gözüken figürler tasarlıyorsun ve kendine ait “Küçük İşler Atölyesi” adında bir atölyen var. Bu işe nasıl başladın, bizimle paylaşır mısın?
Atölye açma fikri, okuldan mezun olduktan sonraki yıllarda nasıl çalışacağım neyi yapmak istiyorum sorularına yanıt ararken ortaya çıktı. Yapmakta olduğum işin temelini üniversitede okuduğum bölümde aldım, sonra kendimi hayal gücü ve çok çalışarak geliştirdim. Geliştirmeye de devam ediyorum. İnsanları incelemeyi, gözlemlemeyi severim ve bu bana ilham kaynağı oluyor. Ben de gözlemlerim sonucunda herkesin genelde uzaktan ya da yakından tanıdığı tiplemeler yaratıyorum ve sanırım bu da insanların ilgisini çekiyor. Çalıştığım figürler dışında ajanslarla ve yayın evleriyle çalışıyorum. Ayrıca benim gibi bu işe meraklı kişilere de özel ders veriyorum.
Atölye’nin bir internet sitesi ve sosyal medya adresi var mıdır? Sana nasıl ulaşabiliriz?
Atölye ile ilgili bana ulaşmak isteyenler, atölyenin Facebook ve Instagram sayfasından ya da daha aktif kullanmakta olduğum şahsi Instagram hesabımdan bana ulaşabilirler
Fotoğrafçılık aslında senin mesleğin değil senin için bir hobi. Fotoğraf çekme tutkusu nereden geliyor?
Fotoğraf benim için, beni etkileyen bir anı başkalarıyla paylaşma şekli. Ailemde herkesin fotoğrafla hobi olarak uğraşma geçmişi var. Annem ve babam ben küçükken zamanın Zenit’leriyle harika fotoğraflar çektiler. Ben de eski fotoğraflardaki tadı şimdiki dijital ortamda bulamadığım için analog tutkunlarından biri oldum.
Şu ana kadar farklı analog makinelerle çekimlerin oldu, ilk analog fotoğraf makinen neydi, hatırlar mısın?
Analog fotoğraf tutkusu sayesinde bir sürü fotoğraf makinası denedim. Hepsinin de tadı farklı ama şimdiye kadar çektiklerimden en sevdiğim fotoğraf, ilk fotoğraf makinamla yıllar sonra Serdar-ı Ekrem Caddesinden Galata Kulesi’ni çektiğim oldu. İlk makinamı ( 98 ya da 99 yılı olmalı ) okulla geziye gittiğimde fotoğraf çekmek istediğim için babama tutturup almıştım. Nikon EF300 modeli küçük kompakt bir makine. Hala arada kullanırım.
Yakın zamanda La Sardina DIY ile fotoğraflar çektin. La Sardina’yı kullanmak senin için nasıl bir deneyim oldu?
La Sardina Lomography ailesi içinde merak ettiğim makinelerden bir tanesiydi. Ben DIY modelini tercih ettim. Üstüne bir şeyler çizmek ya da yapıştırmak için güzel bir fırsat ama henüz ilham bekliyorum bunun için. :) La Sardina'nın kolaylığı ve hafif olması, bir süredir analog makine ağırlığını hissetmek istemeyen bana çok iyi geldi. Çantama attım ve dışarı çıktım.
La Sardina’yı nasıl tanımlarsın?
La Sardina oldukça eğlenceli. Özellikle DIY modeli yaratıcı bünyeler için biçilmiş kaftan. Kullanılan filmlere ve havanın durumuna göre çıkan sonuçlar oldukça değişken. Ama ben bol güneşli havalara kullanmaya karar verdim, daha ilham verici oluyor. Eğer ortam loş ya da karanlıksa yanındaki flaş arkadaşı unutmayalım
Çektiğin fotoğraflar arasında en çok hoşuna giden hangisi oldu? Bizimle bu fotoğrafı ve onun arkasındaki hikayeyi paylaşır mısın?
Çektiğim fotoğraflar arasında en sevdiğim ağacın dalında kalan birkaç yaprağa gelen güneş ışığını yakaladığım an oldu. Havanın soğuk ama güneşin çok güzel olduğu bir günde sokak aralarında dolaşırken durup gökyüzüne baktım, yaprakların arasından gelen güneş ışığı bana kendimi çok iyi hissettirdi. İnsana umut veren bir andı.
La Sardina’yı daha önce kullanmamış olanlara ya da yeni başlayanlara neler önerirsin?
La Sardina'yı her zaman çantanızda bulundurun. Çünkü harika bir anın ne zaman ve nerede karşınıza çıkağını bilemezsiniz. Bir de flaş arkadaşını unutmayın.
nural tarafından, 2017-03-20 tarihinde ve başlığında yazıldı.
Yorum Yok