Analog Yılım: 2017

2014 yılının son gününde yazdığım Analog Yılım: 2014 Nasıl Geçti makalesine denk gelince, bu yıl da benzer bir özet yapayım istedim, bakalım 2017 nasıl geçmiş?

2014 yılında "Lomography ile bu kadar içiçeyken, aslında bazen, 'acaba sıkılır mıyım?' diye düşünmüyor değilim. Ama 2014 benim için bunun mümkün olmadığını kanıtladı!" demişim. Aradan geçen yıllarda da bir şey değişmedi. Hala Lomography hayatımın büyük bir parçası, hem hobim hem de işim. "Gittiğin her yere fotoğraf makineni de götür." kuralını arada atlamış olsam da, bu yıl da hem makine hem de çektiğim fotoğraf adedi arttı ve anılarıma yeni anılar ekledim.

Krediler: nural

2017'ye Atina'da, yeni yıla girmeden birkaç hafta önce elime ulaşan Lomo'Instant Automat Punaluu'm ile fotoğraflar çekerek girdim. Bilen bilir, ben dekanşöre basmaktan pek çekinmem, film harcıyorum gibi gelmez. Yeni yılın ilk anları da bu kuralı bozmadı. Paketlerde şipşak film harcayarak kutladım 2017'ye girişi! Eminim oturduğumuz bardaki insanlar benden nefret etti ama yan masaların birinden bana poz veren bir kadının olduğu da gözlerden kaçmadı ;)

Şubat ayında annemi kaybedince, bir süre eski fotoğrafları tarayıp, düzenlemeye sardırdım. Taradığım yüzlerce fotoğrafın bir kısmını bir albümde topladım. Tabii eski fotoğraflara bakarken, yeni çekeceklerimi de unutmadım. Arkadaş ortamlarında, günlük yerlerde, anneannemi ziyaret ederken de yeni fotoğraflar çektim.

Anneannem ve babam

Mart/Nisan aylarında Lomography'nin sınırlı üretim filmi olan Renkli Negatif F2/400'ün elime ulaşmasıyla, kendimi Sarıyer tarafında deniz kenarına atıp, bir yandan kafa dinleyip, bir yandan fotoğraflar çektim. Bu filmin özellikle mavi ve kırmızı tonlarını daha canlı gösterdiğini bildiğim için, sahildeki gemiler benim için çok uygun birer obje haline geldi ve senenin en sevdiğim fotoğraflarının bir kısmını böylece yakalamış oldum!

Krediler: nural

Nisan ayı sonunda, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Lomography üzerine 2 sunum yapmak için @onur_idr ile birlikte İzmir'e gittik. Çok keyifli geçen sunumların ardından (Lomography hakkında konuşmayı hala seviyorum!), hafta sonunu da Foça'da geçirip, yarı iş, yarı tatil yapmış olduk.

Krediler: nural

Günü birlik kaçamaklar da olmadı değil 2017 yılında. Bazen İstanbul'un daha önce defalarca ayak bastığım sokaklarında fotoğraf çekmek çok da keyifli gelmeyebiliyor. Böyle durumlarda, bazen 1-2 kere gittiğim, bazen de daha önce hiç gitmediğim bazı semtlere gidip fotoğraf çekmek, yeni sokakları arşınlamak, yeni bir enerji veriyor. Bu yılın günü birlik turları beni Garipçe, Karaburun (İstanbul) ve Kuzguncuk'a götürdü. Garipçe'ye daha önce gitmiştim, ancak diğer iki rotayı ilk ziyaretim oldu bu. Kuzguncuk için @sedaakay'ın makalesinden de faydalandım!

Garipçe

Krediler: nural

Karaburun

Krediler: nural

Kuzguncuk

Krediler: nural

2017'de de gelenek değişmedi, neredeyse 10 senedir olduğu gibi yine yaz tatilinde birkaç günümüzü Bozcaada'da geçirdik. "İstanbul'un aynı sokaklarında fotoğraf çekmek keyifli olmuyor" diyorum ama bu durum Bozcaada için asla geçerli değil! Her yıl, en azından bir günümü adanın daracık sokaklarında yürüyüp, fotoğraf çekerek geçirmekten hala mutlu oluyorum. Bu yılda birkaç gün içinde, yanımdaki farklı makinelerle onlarca fotoğraf ekledim koleksiyonuma!

Krediler: nural
Krediler: nural

Haziran ayında, birkaç ay önce kaybettiğimiz canım kedim Caramel'in yerine, Tarçın katıldı ailemize. Bir Instagram fenomeni olma yönünde ilerleyen minim böceğim her gün büyümeye devam ediyor. İlk fotoğraflarındaki bu mini minnacık hali artık yok, ama hala çantalara, torbalara, çöp kutularına girmeyi seviyor.

Krediler: nural

Temmuz ayında daha önce hiç ajandamızda olmayan bir rota çıktı karşımıza: Turku, Finlandiya. Kuzey ülkelerine gitmek tabii ki herkesin listesinde var. Ben kuzeyi düşündüğümde aklıma hep ilk olarak İzlanda gelirdi. Ama @onur_idr'ye Turku'dan bir iş teklifi gelince, planlarımız biraz değişti. Temmuz ayındaki kısa ziyaretimizden sonra, Kasım 2017'ye Turku'ya taşındık ve yaşamımıza burada devam ediyoruz. Tabii ki Kasım ile Temmuz arasında farklar yok değil! Finlandiya'nın güney batısında yer alan bu şehri ilk kez ziyaret ettiğimizde hava gece 12'de bile aydınlık, hava İstanbul'un 40 dereceklik cehennem sıcaklarına göre çok daha yaşanabilir, Tall Ships Festival sebebiyle şehir cıvıl cıvıldı.

Krediler: nural

Ben Turku'da da kendime bir gün ayırıp, gittiğim pek çok şehirde olduğu gibi şehir mezarlığını gezdim. Turku Mezarlığı'nda da "bir yarım saat kalırım" diye dolanmaya başlayıp, yer yol ayrımında kendimi yepyeni noktalarda bulup yaklaşık 2 saat boyunca fotoğraf çektim.

Krediler: nural

Ağustos ayında canım arkadaşım Sandra, 5 yıllık bir aranın ardından bizi ziyarete geldi. Onunla birlikte ben de biraz turistlik yapıp, Sultanahmet, Vefa, Pierre Loti gibi senelerdir ziyaret etmediğim yerleri ziyaret ettim.

Krediler: nural

Yılın son aylarında yolumuz yine Sarıyer tarafına düştü ve birkaç kere babamın teknesiyle çıkıp balık tuttuk. "Balık tuttuk" biraz abartı olabilir aslında, zira @onur_idr ve babam balık tutarken ben fotoğraf çektim. Şehre farklı bir açıdan, denizin ortasından bakmak yeni bir heyecan kattı fotoğraflarıma ve 2 yarım günde 4-5 film bitirdim.

Krediler: nural

Ekim'den beri pek fotoğraf çekmiyorum gibi görünüyor olabilir ama bu tam olarak gerçeği yansıtmıyor! Normalde kendim yaptığım, ya da 7-8 TL verdiğim film banyosu Turku'da 10 Euro olunca, mecburen filmlerimi bekletme kararı aldım. 2018'de yepyeni fotoğraflarla ve yeni maceralarla döneceğim! Herkese mutlu yıllar!

Krediler: nural

nural tarafından, 2017-12-31 tarihinde ve başlığında yazıldı.

Daha İlginç Makaleler